Çalışıyorum çalışıyorum ama olmuyor! Bizlere çok çalışmanın başarıyı getireceğinden bahsedildi. Öğrencilerimin başarısızlık nedenleri konusunda belirsizlik yaşadığını ve doğru tahlillerde bulunamadıkları görüşündeyim. “Çok çalışıyorum ama başarılı olamıyorum, sınavda bütün bildiklerim aklımdan uçup gidiyor. Çok heyecanlanıyorum. Oysaki bir gece önce çok çalışmıştım. Neden olmuyor?” NELER YAPMALIYIZ? NASIL BAŞARILI OLABİLİRİZ? Bir psikolojik danışman ve rehber öğretmen olarak öğrencilerime hep söylediğim bir şey var: “Yolunda gitmeyen bir şeyler varsa önce bi dur ve kendine bak bakalım. Başarısızlık her zaman dış faktörlerden kaynaklanmaz. Başarısızlıklarını gözden geçir. Çok çalışmak ile verimli çalışmak farklı şeylerdir. Neden matematik sınavından düşük notlar alıyorsun” Neyi eksik yaptıysan onu değiştir. Değiştirmen gereken çalışma stilin de olabilir yeterince çalışmıyor olman da. Bazı dersleri ders esnasında öğretmeninden dinlemeden halledemeyebilirsin, dersi derste dinliyor musun? Öğretmenlerini tanımaya çalış ve derste notlar al. Arkadaşlarınla kendini kıyaslama herkesin algılama kapasitesi farklıdır. Herkesin başarı tanımı da farklıdır. Kısa vadede çözümler alamayabilirsin. Başarıyı uzun vadede ele al. Bugünü kurtarmak başarı değildir. Şimdiye kadar başarılı olduğun yaşantıların mutlaka olmuştur. O halde şimdi başarılarını bir gözden geçir. Neler yaptın ya da neler yapmadın? Belirlenmiş ve saptanmış amaçlarımız için zamanı programlı şekilde kullanmak kilit noktadır. Amacın net bir şekilde belirlenmesi ve öğrencilerin bu amaca yönelik aylık, haftalık, günlük hatta gerekli durumlarda saatlik planların yapılarak bu yaptığımız planlara ne kadar uyabildiğimizi kontrol etmemiz gerekiyor. ÖĞRENME SÜRECİ NASIL OLUYOR? Öğrenme sürecinde duyusal kayıt, duyu organları vasıtasıyla çevresel uyarıcıları alır. Daha uzun süre depolanması istenilen bilgiler aslında ilk önce kısa süreli hafızaya alınır. Duyusal kayda gelen yüzlerce uyaran ya unutulacak ya tekrar yapılarak kısa süreli hafızada tutulmaya çalışılacaktır. Uzun süreli hafızaya almak için gerekli işlemler ekstra yapılması gerekmektedir. Eğer dikkat ve ileri düzeyde işleme sağlanmazsa duyusal kayda giren bilgi azalarak kaybolacak, bir süre sonra sanki hiç algılanmamış gibi hissedilecektir. Bu nedenle dikkat ve düzenli aralıklı olarak tekrar etmek bilgilerin uzun süreli hafızaya yerleşmesini sağlayacaktır. UZUN SÜRELİ HAFIZA NEDİR? Yeni gelen bilgilerin eskilerle örgütlenerek saklandığı daimî depodur. Ortalama olarak 30 saniye geçtikten sonra hatırlanan her bilgi uzun süreli hafızadan çağrılır. Uzun süreli hafızanın kapasitesi sınırsız olarak kabul edilir ve ömür boyu saklanabilir. Uzun süreli hafızada uzun yıllar bilgiyi değiştirmeden tutabiliriz. Uzun süreli hafızada unutma, bilginin kaybolmasından çok bilgiye ulaşma sorunundan kaynaklanmaktadır. Yani saklama değil geri getirme (hatırlama) sorunu vardır. Uzun süreli hafızadan bilgiyi geri getirmeye çalışmak, kütüphanede kitap aramaya benzetilebilir. Kitap bulunamazsa bu durum kitabın olmadığını değil, yanlış rafta arandığını gösterir. HAFIZAYI GÜÇLENDİRMEDE TEKRARIN ÖNEMİ Tekrar yapmak, hafızayı güçlendirmek ve bilginin kalıcı olarak saklanması için elzemdir. Bu noktada öğrencilerimizden belirli aralıklarla ve sistemli olarak tekrar yapmalarını Öğrenmenin gerçekleştiği ilk 24 saat içinde öğrenilen bilgiler mutlaka tekrar edilmelidir. İlk tekrar, öğrenme sırasında tutulan notların gözden geçirilmesi şeklinde yapılabilir. İlk 24 saat içerisinde yapılan tekrar, öğrenilen bilgilerin ortalama olarak 1 hafta saklanmasına yardımcı olacaktır. Yapılan çalışmalarda, öğrenmeden sonraki ilk hafta içerisinde tekrar edilmediğinde öğrenilenlerin büyük bir bölümünün unutulduğunu göstermektedir. Bu nedenle 1 hafta içinde ikinci bir tekrarın yapılması doğru olacaktır. Bu tekrar öğrenilenlerin ortalama olarak 1 ay saklanmasına yardımcı olacaktır. Öğrenmeden sonraki 1 ay, bir ay sonunda yapılacak yenileyici bir tekrarla da öğrenilenler uzun süreli hafızaya son derece kuvvetli bir biçimde yerleştirilmiş olacaktır. ÖĞRENDİKLERİNİZİ UNUTMAYIN İnsanlar öğrendiklerini çok çabuk unuturlar. Hiç tekrar yapılmadığında öğrenilenlerin ortalama olarak %80 i unutulacaktır. Başta ve sonda öğrendiklerimiz daha çok hatırda kalır. Göze çarpan kelimeler, isimler, şekiller daha iyi hatırlanır. Çalışırken önemli olan yerlerin altını çizmek unutmamamıza yardımcı olacaktır. Başarılı öğrencilerin hikâyelerine baktığımızda ilk olarak günlük ders tekrarlarına çok önem verdikleri görülmektedir. Gerekli olmadıkça devamsızlık yapmayan, ders esnasında notlar alan, öğretmenlerini tanıyan ve grup arkadaşlarından yardım almaktan çekinmeyen öğrenciler çoğunlukla başarılı olabilmektedirler. Ayrıca günü gününe ders çalışma alışkanlıkları olan, kendinden emin ve konuları biriktirmeden günlük çalışma alışkanlığı geliştirmiş öğrencilerin sınavın hemen öncesinde bolca tekrar ettikleri ve sonuç olarak da başarılı oldukları gözlenmiştir. Ayrıca yapılan çalışmalardan verim alabilmek için çalışmalar belirli aralıklara bölünmelidir. Çünkü ara verilmeden çalışmak belli bir süreden sonra dikkatin ve konsantrasyonun azalmasına neden olacaktır. Öğrenmemiz üzerinde en fazla bozucu etki yapan etkenlerin başında yorgunluk, stres, motivasyon bozukluğu gelmektedir. Öğrenme üzerinde en az bozucu etki yapan etkinlik ise uykudur. Bu nedenle uyumadan önce kısa bir tekrar yapmakta fayda vardır. NASIL DERS ÇALIŞMALI? Öncelikli olarak kendimize bir çalışma yeri belirlemeliyiz ve mümkün olduğunca her gün aynı mekânda ders çalışmak dikkati keskinleştirir. Çalışma mekanının belirlenmesinde, dikkat dağıtmayacak motivasyonu arttıracak mekân seçilmelidir. Ders çalışmak için öğrencinin en verimli olduğu zaman dilimi belirlenmeli ve ders çalışırken mutlaka masa başında oturulmalıdır. Yatarak, uzanarak ders çalışmak dikkati ve konsantrasyonu olumsuz etkileyeceğinden öğrenmeyi engeller. Çalışma masası sadece ders çalışmak için kullanılmalıdır. Ders dışı faaliyetlerin aynı masada yapılmaması, ders için koşullanmayı olumlu etkilemektedir. Çalışmaya ara verildiğinde çoğunlukla televizyon ya da telefon gibi etkinliklere geçmek sizin derse tekrar başlamanızı olumsuz etkileyecektir. Bu şekilde yapılan aralarda 10 dakika olarak planladığınız molanız yarım saate, bir saate hatta bugün çok çalıştım artık bırakmalıyım düşüncesine kadar uzayabilir. Dolayısıyla öğrenci vereceği bu molaları, kendi motivasyonunu artıracak ve verimli dinlenmesini sağlayacak aktive ile yapmalıdır. En son ve en önemli nokta ise planlı çalışmaktır. Günlük haftalık ve aylık olarak bir çalışma planı hazırlamak ve konu hedefli olarak, konu tamamlamayı benimseyerek hazırlanacak çalışma planı sizler için başarı getirecektir. Bazı alışkanlıklardan kurtulmak bazen zorlu olabilir ancak belli bir rutin oluşturduktan sonra çalışmak sizler için keyifli bir hal alacaktır. Psikolojik Danışman Ve Rehber Öğretmen ŞULE KIZIL